Kategoriler
Nedir

Arkeyan Devri

Arkeyan Devri

Arkeyan devri; Eeoarkeyan, Paleoarkeyan, Mesoarkeyan ve Neoarkeyan olmak üzere 4 bölüme ayrılmıştır. Yaklaşık olarak 4 milyar yıl öncesinden 2,5 milyar yıl öncesine kadarki zamana Arkeyan Devri denilmektedir. Zaman makinesine binip 2,5-4 milyar yıl öncesine giderek dünyamızı ziyaret edecek olsaydınız muhtemelen gezegenimizi tanıyamayacaktınız. Özel tasarlanmış kaskınızı başınızdan çıkarttığınız anda nefes alamayacaktınız. Çünkü atmosferimizde metan, amonyak gibi zehirli gazlar bulunuyor olacaktı. 4 milyar yıl öncesinden 2,5 milyar yıl öncesine kadarki süreçte yerküre hızlıca soğumaya başladı. Hadean Devrindeki o cehennem havası yerini gezegenimizin şimdiki haline benzer bir şekle bırakmaya başladı. Kayalar ve kıta plakaları oluşmaya başladı.

Dünyada yaşam ilk defa bu dönemde ortaya çıkmıştır. Günümüzde bulunabilen en eski fosil 3,5 milyon yıl yaşında olup bu fosil Arkeyan Devrine ait bir bakteri mikro fosilidir. Arkeyan devrinde yaklaşık 1 milyar yıl boyunca okyanuslarda çekirdeksiz tek hücreli organizma olan bakteriler yaşam sürmüştür. Bu bakterilerin oluşturduğu kolonilere stromatolit denilmektedir. Stromatolit popülasyonu Arkeyan devri boyunca artmış, bir sonraki dönem olan Proterozoyik’te ise azalmıştır. Stromatolitler fotosentetik siyanobakteri olup nüfuslarının artmasıyla birlikte okyanuslarda oksijen miktarını artırmışlardır. Daha sonra okyanuslarda çözünen bu oksijen atmosfere karışarak diğer yaşam formlarının oluşması için uygun ortamın oluşmasını sağlamıştır. Bu zaman Arkea bakterilerinin devri olduğundan adını bu bakterilerden almaktadır.

Stromatolitler

Stromatolit Güney Afrika ve Batı Avustralya’da Arkeyan yaşlı kayaçlarda fosil olarak bulunmuştur. Günümüzde çok az sayıda bulunmaktadır. Bugün stromatolitleri yalnızca Batı Avustralya’nın Shark Körfezinde görebiliyoruz. Shark Körfezinin suyunun çok tuzlu olması nedeniyle stromatolitlerle beslenen canlıların buraya ulaşamaması sonucu tamamen yok olmamıştır.

Arkeyan Zaman Tablosu

Eo-Arkeyan (4031-3600 milyon yıl öncesi)

İklim: Eo-Arkeyan dönemi, Dünya’nın genç atmosferinin oluştuğu bir dönemdir. Atmosfer, günümüz atmosferinden çok farklıydı ve ana bileşenleri azot, karbon dioksit, su buharı ve az miktarda metan içeriyordu. Oksijen düzeyi bugünkünden çok daha düşüktü. Yüzey sıcaklıkları yüksekti ve büyük ölçüde volkanik aktiviteye bağlı olarak değişiyordu.

Coğrafya: Eo-Arkeyan’da Dünya’nın yüzeyi genellikle volkanik aktivite sonucu oluşan lav akıntıları ve volkanik adalarla kaplıydı. Yer kabuğu hareketleri sıkça yaşanıyor ve sürekli olarak yeni kara parçaları oluşuyordu. Kıtasal kütlenin oluşumu henüz başlamamıştı ve okyanuslar büyük bir kısmı kaplıyordu.

Eo-Arkeyan döneminde, Dünya’nın yüzeyi bugünkünden çok farklıydı. Okyanuslar geniş ve derin, kıtasal kara parçaları yok denecek kadar azdı. Yüzeydeki lav akıntıları ve volkanik adalar, gezegenin karakteristik görünümünü oluşturuyordu. Atmosfer, çoğunlukla karbondioksit ve su buharı içeriyordu ve bu da gezegenin yüzeyini sıcak tutuyordu.

Paleo-Arkeyan (3600-3200 milyon yıl öncesi)

İklim: Paleo-Arkeyan döneminde, atmosferdeki gaz bileşimi ve iklim koşulları Eo-Arkeyan’a göre biraz daha istikrarlı hale gelmişti. Ancak hala çok az oksijen vardı ve atmosferin büyük bir kısmı karbondioksit, azot ve su buharı gibi gazlardan oluşuyordu. Gezegenin yüzeyi ılıman bir iklim gösteriyordu.

Coğrafya: Paleo-Arkeyan’da kıtasal kütlenin oluşumu başlamıştı ve Dünya’nın yüzeyi giderek daha fazla kara parçasıyla kaplanıyordu. Okyanuslar hala genişlemeye devam ediyordu ancak kıtasal alanlar da büyüyordu. Volkanik aktivite devam ediyordu ve yer kabuğu hareketleri sıkça meydana geliyordu.

Paleo-Arkeyan döneminde, Dünya’nın yüzeyi giderek daha fazla kıtasal kara parçasıyla kaplanmaya başlamıştı. Ancak hala büyük bir kısmı sular altındaydı. Yüzeydeki lav akıntıları azalmış ve yerini granit ve bazalt gibi kayalara bırakmıştı. Atmosferin bileşimi, gezegenin yüzeyini sıcak tutmaya devam ediyordu.

Meso-Arkeyan (3200-2800 milyon yıl öncesi)

İklim: Meso-Arkeyan döneminde, Dünya’nın iklimi daha da istikrarlı hale gelmişti. Atmosferdeki oksijen seviyeleri artmaya başlamış ve karbondioksit seviyeleri düşmüştü. Ancak hala modern atmosferin düzeylerine ulaşmamıştı. Gezegenin yüzeyinde ılıman iklim koşulları hakimdi.

Coğrafya: Meso-Arkeyan’da kıtasal kütlenin oluşumu hızlanmıştı ve bugünkü kıtaların prototipleri ortaya çıkmıştı. Okyanuslar daralmış ve kıtasal alanlar genişlemişti. Volkanik aktivite azalmış ancak hala belirgin bir şekilde devam etmişti.

Meso-Arkeyan döneminde, Dünya’nın yüzeyi giderek daha fazla kıtasal kara parçasıyla kaplanmıştı. Okyanuslar, günümüzdeki kadar geniş değildi ancak hala büyük su kütlelerini kaplıyordu. Yüzeydeki volkanik aktivite azalmış ve yerini daha fazla erozyon ve tortul kaya oluşumu almıştı.

Neo-Arkeyan (2800-2500 milyon yıl öncesi)

İklim: Neo-Arkeyan döneminde, atmosferdeki oksijen seviyeleri önemli ölçüde artmıştı ve karbondioksit seviyeleri daha da düşmüştü. İklim, günümüzden daha istikrarlı hale gelmiş ve ılıman iklim koşulları hakim olmuştu.

Coğrafya: Neo-Arkeyan’da kıtasal kütlenin oluşumu hızla devam etmiş ve günümüz kıtalarının temelleri atılmıştı. Okyanuslar daralmış ve kıtasal alanlar genişlemişti. Volkanik aktivite azalmış ve yer kabuğu hareketleri yavaşlamıştı.

Neo-Arkeyan döneminde ise, Dünya’nın yüzeyi modern coğrafik özelliklere daha çok benzemeye başlamıştı. Kıtasal kara parçaları büyük ölçüde oluşmuş ve okyanuslar daha daralmıştı. Yüzeydeki volkanik aktivite azalmış ve erozyon ile birlikte dağ oluşumu ve kara şekillenmesi daha belirgin hale gelmişti.

Etiketarchean eonarkeanstromatolit,  prekambriyen

Kategoriler
Nedir

Proterozoyik Devir

Proterozoyik 2,5 milyar yıl öncesinden 539 milyon yıl öncesine kadar olan zamanın adı olup Yunanca “erken yaşam” anlamına gelmektedir. Kambriyen öncesi olarak belirtilen devrin en genç zamanıdır. Yaşlıdan gence doğru sırasıyla Paleoproterozoyik, Mesoproterozoyik ve Neoproterozoyik olarak 3 bölüme ayrılmıştır.

Proterozoyik İklimi
Bu devir boyunca birkaç kez buzul çağı yaşanmıştır. Yeryüzünün tamamı birkaç kilometre kalınlığında buz tabakalarıyla kaplanmıştır. Dünya en büyük buzul çağını bu devirde görmüştür ve Kartopu Dünya olarak tanımlanmaktadır. Bu dönemin sonuna doğru iklim ılımanlaşmaya başlamış ve buzullar erimiştir.

Kartopu Dünya Proterozoyik Zaman Tablosu

Proterozoyik Coğrafyası
Proterozoyik devrinde bugünkü kıtalar Dünya’nın Güney yarım küresinde bir araya gelmiştir ve Rodinia adı verilen büyük bir anakarayı oluşturmuşlardır. Denizlerde ve atmosferde serbest haldeki oksijen bu devirde oldukça artmıştır.

Proterozoyik

Proterozoyik Canlıları
İlk defa Arkeyan devrinde okyanuslarda ve atmosferde ortaya çıkan serbest haldeki oksijen bu devirde oldukça artmıştır. Arkeyan devrinde çoğalan çekirdeksiz tek hücreli canlılar bu durumdan olumsuz etkilenmiş ve büyük oranda yok olmuşlardır. Bu devir çekirdeksiz tek hücreli canlılar için bir felaket olsa da oksijenin artması ile bu dönemde bakteriler hızla çoğalmıştır. İlk çekirdekli tek hücreli canlılar 2,2 milyar yıl öncesinde ortaya çıkmıştır.  Devrin sonlarına doğru buzulların da erimesiyle, ilk yumuşak dokulu ve çok hücreli canlılar (ağırlıklı olarak algler) görülmeye başlanmıştır. Edikara Faunası olarak da bilinen ve bugünkü denizanalarına ve süngerlere benzeyen bu ilk hayvansal yapıların yer aldığı fosil yatakları oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Bu dönemde Dünyamız Güneşten gelen büyük bir ultraviyole bombardımanına maruz kalmıştır. Okyanuslar bu ultraviyole ışınlara karşı koruma sağladığından bu devirde yaşam yalnızca denizlerde bulunmaktadır. Rodinia kıtasında henüz ozon tabakası oluşmadığından ve Güneşten gelen ultraviyole ışınlarına karşı koruma sağlanamadığından yaşam için elverişli şartlar henüz ortaya çıkmamıştır.

Paleo-proterozoyik (2500-1600 milyon yıl öncesi)

İklim: Paleoproterozoyik dönemi, Dünya’nın ikliminde önemli değişikliklere sahne oldu. İklim, önceki Arkean dönemlerden farklı olarak daha istikrarlı hale geldi. Ancak, Paleoproterozoyik’in başlangıcında büyük bir buzul dönemi yaşandı. Bu buzul dönemi, “Huroniyen Buzul Dönemi” olarak adlandırılır ve gezegenin büyük bir kısmını kaplayan buzul tabakaları ile karakterizedir. Buzul erimeleri ve iklim değişiklikleri, deniz seviyelerinde önemli dalgalanmalara neden oldu.

Coğrafya: Paleoproterozoyik döneminde, kıtasal kütlenin oluşumu devam etti ve bugünkü kıtaların temelleri atıldı. Büyük kıtasal bloklar bir araya gelmeye başladı ve eski süper kıta Kenorland’ın oluşumuyla sonuçlandı. Kenorland, günümüz Amerika, Grönland, Baltık ve Sibirya kıtalarının birleşimiyle oluşmuş devasa bir kıta olarak kabul edilir. Okyanuslar, kıtasal hareketler ve volkanik aktivite nedeniyle yeniden düzenlenirken, atmosfer ve okyanus kimyası da önemli değişikliklere uğradı.

Canlılar: Paleoproterozoyik döneminde, yaşamın karmaşıklığı artmaya devam etti. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi, tek hücreli organizmalar hüküm sürmeye devam etti, ancak artık çok hücreli organizmalar da ortaya çıkmaya başladı. Denizlerde, fotosentetik organizmaların sayısı arttı ve atmosferdeki oksijen seviyeleri yavaşça artmaya başladı. Bu dönemde, siyanobakteriler gibi organizmalar, oksijen üretiminde önemli bir rol oynadı ve büyük oksijen bolluğuna yol açtı.

Mesoproterozoyik (1600-1000 milyon yıl öncesi)

İklim: Mesoproterozoyik döneminde, Paleoproterozoyik’e kıyasla daha sıcak ve nemli bir iklim hüküm sürdü. Büyük buzul dönemleri yerini daha ılıman iklim koşullarına bıraktı. Ancak, dönemin ortalarında, “Steniyen Buzul Dönemi” olarak adlandırılan bir buzul dönemi yaşandı. Bu dönemde, bazı kıtalar yeniden buzullarla kaplandı ve deniz seviyeleri önemli ölçüde düştü.

Coğrafya: Mesoproterozoyik döneminde, kıtasal kütlenin yer değiştirmesi ve sürekli olarak birleşmesi ve ayrılması devam etti. Kenorland’ın parçalanmasıyla, yeni kıtaların oluşumu başladı ve Rodinya gibi yeni süper kıtalar ortaya çıktı. Deniz tabanı yayılması ve okyanus ortasında sırt oluşumu hızlandı ve okyanusların genişlemesine neden oldu.

Canlılar: Mesoproterozoyik dönemi, yaşamın çeşitliliğinde önemli bir artışa tanıklık etti. Bu dönemde, tek hücreli organizmalar çeşitlenmeye devam etti ve çok hücreli organizmaların evrimi hızlandı. Denizlerde, çeşitli fosil kalıntıları, suda yaşayan omurgalıların evrimine işaret etmektedir. Ayrıca, dönemin sonlarına doğru, çok hücreli organizmaların karalara yayılmaya başladığına dair kanıtlar ortaya çıktı.

Neoproterozoyik (1000-541 milyon yıl öncesi)

İklim: Neoproterozoyik dönemi, Dünya’nın ikliminde önemli değişikliklere tanıklık etti. Dönemin başlarında, “Karayipler Buzul Dönemi” olarak bilinen bir buzul dönemi yaşandı. Bu dönemde, Dünya’nın büyük bir kısmı buzullarla kaplandı ve deniz seviyeleri önemli ölçüde düştü. Ancak, dönemin ilerleyen zamanlarında iklim ısınmaya başladı ve “Varangiyen Buzul Dönemi” ile sonuçlandı.

Coğrafya: Neoproterozoyik döneminde, kıtasal kütlenin birleşmesi devam etti ve Rodinya gibi süper kıtalar oluştu. Rodinya, günümüz kıtalarının çoğunu içeren devasa bir kıtaydı. Ancak, dönemin sonlarına doğru, Rodinya parçalandı ve kıtalar yeniden düzenlendi. Bu dönemde, deniz tabanı yayılması ve sırt oluşumu hızlanmış ve yeni okyanus havzaları oluşmuştur.

Canlılar: Neoproterozoyik dönemi, yaşamın çeşitliliğinde önemli bir artışa sahne oldu. Denizlerde, çeşitli fosil kalıntıları, bu dönemde önemli bir deniz yaşamı patlamasının gerçekleştiğine işaret etmektedir. Bu dönemde, ilk çok hücreli hayvanlar ortaya çıkmış olabilir ve deniz tabanlarında karmaşık ekosistemler oluşmuş olabilir. Ayrıca, bu dönemde toprakların üzerinde ilk bitkilerin ve karasal yaşamın evrimi hakkında da kanıtlar bulunmaktadır.

Etiket: proterozoik devri, proterozoic eon, Edikara, prekambriyen

Kategoriler
Nedir

Azurit Minerali

Azurit Minerali

Bu adı renginden dolayı, Farsça’da “mavi” anlamına gelen lacivert (lazhward) sözcüğünden almıştır. 1824 yılında Francois Sulpice Beudant tarafından adı Azurit olarak değiştirilmiştir. Azurit bakır cevheri yataklarının bozunumuyla üretilen yumuşak ve koyu mavi bir bakır mineralidir. Bir karbonat minerali olan Azurit, antik çağlardan beri bilinmektedir ve adı farklı uygarlıklar tarafından gökyüzü mavisiyle ilişkilendirilmiştir.

Azurit Minerali Özellikleri
Sınıfı Karbonat minerali
Kimyasal Bileşimi Cu3(CO3)2(OH)2
Kristal Sistemi Monoklinik
Kristal Biçimi Genellikle levhamsı ya da kısa prizmatik şekilli; masif, böbreğimsi
İkizlenme Nadir
Sertlik (MOHS) 3,5 – 4
Özgül Ağırlık 3,773
Dilinim {011} mükemmel, {100} orta, {110} zayıf
Renk ve Şeffaflık Gök mavisi, açık mavi, lacivert; şeffaf – opağa yakın
Çizgi Rengi Açık mavi
Parlaklık Camsı
Ayırıcı Özellikleri Rengi veya hidroklorik asit ile çözünürlüğü
Bulunuşu Tıpkı malakit gibi ikincil bir bakır mineralidir. Bakır yataklarının oksidasyon bölgelerinde oluşur. Malakitten farklı olarak çok iyi kristal formları gösterir. Malakit kadar yaygın değildir.

Mineral Listesi

Kategoriler
Nedir

Adamit Minerali

Adamit Minerali

Adamit çinko cevheri oluşumlarının üzerindeki oksitlenmiş veya bozunmuş bölgelerde tipil olarak bulunan bir çinko arsenat hidroksit mineralidir. Saf adamit renksizdir, ancak Fe bileşikleri katkısı nedeniyle genellikle sarı renge sahiptir. Yeşil tonları da oluşur ve mineral yapıda bakır sübstitüsyonları ile bağlanır.

Adamit Minerali Özellikleri
Sınıfı Arsenat minerali
Kimyasal Bileşimi Zn2AsO4OH
Kristal Sistemi Ortorombik
Kristal Biçimi Yayılan kümeler halinde ve oyuklarda kama tipi prizma şeklinde.
Sertlik (MOHS) 3,5
Özgül Ağırlık 4,32 – 4,48
Dilinim {101} iyi, {010} zayıf
Renk ve Şeffaflık Sarı, yeşil, menekşe moru, pembe, sarımsı yeşil
Çizgi Rengi Beyazdan soluk yeşile
Parlaklık Cam gibi – reçineli

Mineral Listesi

Kategoriler
Nedir

Aeskinit Minerali

Aeskinit Minerali

Aeskinit ya da Eşinit olarak da bilinen ve bu mineral adını Yunanca utanç anlamına gelen bir sözcükten almaktadır. Aeskinit seryum, kalsiyum, demir, toryum, titanyum, niyobyum, oksijen ve hidrojen ile seyreltilmiş nadir bir toprak mineralidir. Seryum ve İtriyum bulundurmasına göre (Ce) ve (Y) olarak iki sınıfa ayrılır.

Aeskinit Minerali Özellikleri
Sınıfı Oksit minerali
Kimyasal Bileşimi (Ce,Ca,Fe,Th)(Ti,Nb)2(O,OH)6 ya da (Y,Ca,Fe,Th)(Ti,Nb)2(O,OH)6
Kristal Sistemi Ortorombik
Kristal Biçimi İğnemsi, masif
Sertlik (MOHS) 5 – 6
Özgül Ağırlık 4,52
Dilinim Yok
Renk ve Şeffaflık Kahverengi, açık kahverengi, kahvemsi siyah, sarı, siyah
Çizgi Rengi Hemen hemen siyahtan kahverengiye
Parlaklık Elmas gibi, reçineli-mumlu, yarı metalik, altere olduğunda mat

Mineral Listesi

Kategoriler
Nedir

Abisal Ova Nedir?

Abisal Ova

Abisal ova (abbysal plain) nedir? Ortalama 4000 – 5000 metre derinliklerde okyanus tabanlarında bulunan derin deniz ovalarına abisal ova denir.

Anahtar Kelimeler: abisal ova, abbysal plain

Kategoriler
Nedir

Alpin Kuşak Nedir?

Alpin Kuşak

Orta kuşak ve tropikal bölgelerdeki dağlarda ormanın üst sınırı ile daimi kar sınırı arasında çayır otlarının yetiştiği bölgeye alpin kuşak denir. Alpin zon (alpine zone) olarak da ifade edilir.

Anahtar kelimeler: alpin kuşak, alpin zon, alpine zone