Kategori: Genel
Genel Konular
Son Depremler: Türkiye – Son 1 Yıl
Tabiat Tarihi Müzesi – MTA
Adres: Eskişehir Yolu, Balgat – Ankara
Tel: 0312 287 3430 / 0312 287 2680 / 0312 287 2718 / 0312 287 2679
Tabiat Tarihi Müzesi Resim Galerisi
CPT – Konik Penetrasyon Deneyi
CPT Yorumu – Interpretation of CPT
- Zemin profili ve zemin tipi
- Eşdeğer SPT N60 profili
- Zemin birim ağırlığı
- Drenajsız makaslama dayanımı (Drenajsız kesme mukavemeti)
- Zemin hassasiyeti
- Aşırı konsolidasyon oranı (OCR)
- Yerinde gerilme oranı (K0)
- Sürtünme açısı
- Göreceli yoğunluk
- Makaslama dalga hızı katsayısı
- Hidrolik iletkenlik (k)
Ulusal Heyelan Sempozyumu
Sonuç Bildirgesi için TIKLAYIN
Ulusal Heyelan Sempozyumu Bildiriler Kitabı için TIKLAYIN
Ulusal Heyelan Sempozyumu Bildiri Özetleri için TIKLAYIN
Sempozyum Programı için TIKLAYIN
Sempozyum yeri: ATO Congresium – Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı
SEMPOZYUM KONULARI
- Heyelan, Sel ve Taşkın Envanter ve Arşiv çalışmaları
- Heyelan Duyarlılık, Tehlike ve Risk çalışmaları ve kapsamı
- Heyelan alanlarında bölgesel ölçekteki plan ve projeler
- Kurum ve Kuruluşların heyelan afeti öncesi, anı ve sonrasında var olan görev ve sorumluluklar, hukuki düzenlemeler
- Karadeniz Bölgesi taşkınlarında heyelanların payı
- Heyelan ve Sel kontrolüne Yönelik önlemler
ONUR KURULU
- Prof. Dr. Veysel EROĞLU – Orman ve Su İşleri Bakanı
- Faruk ÇELİK – Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
- Dr. Berat ALBAYRAK – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
- Fatma Güldemet SARI – Çevre ve Şehircilik Bakanı
BİLİM KURULU
- Prof. Dr. Necati AĞIRALİOĞLU
- Prof. Dr. Haluk AKGÜN
- Prof. Dr. Lokman ALTUN
- Prof. Dr. İbrahim ATALAY
- Prof. Dr. Fikri BULUT
- Prof. Dr. H.Emrullah ÇELİK
- Prof. Dr. Mehmet EKMEKÇİ
- Prof. Dr. Murat ERCANOĞLU
- Prof. Dr. Recep Hayri EREN
- Prof. Dr. Candan GÖKÇEOĞLU
- Prof. Dr. Recep İYİSAN
- Prof. Dr. Ömer KARA
- Prof. Dr. Bihrat ÖNÖZ
- Prof. Dr. Lütfi SÜZEN
- Prof. Dr. Ömer Lütfi ŞEN
- Prof. Dr. Zekai ŞEN
- Prof. Dr. Aydın TÜFEKÇİOĞLU
- Prof. Dr. Ömer YüKSEK
- Doç. Dr. Halil AKINCI
- Doç. Dr. Selçuk ALEMDAĞ
- Doç. Dr. Tolga ÇAN
- Doç. Dr. Tamer Yiğit DUMAN
- Doç. Dr. Hakan A. NEFESLİOĞLU
- Doç. Dr. Turan YÜKSEK
- Yrd. Doç. Dr. Tolga GÖRÜM
- Yrd. Doç. Dr. Mustafa TÜFEKÇİOĞLU
DÜZENLEME KURULU
- Hanifi AVCI (Başkan) – ÇEM
- M. Mustafa GÖZÜKARA – ÇEM
- Hayrettin BACANLI – MGM
- Yüksel ŞAHİN – TRGM
- Sinan DEMİR – AFAD
- Ahmet DOĞAN – ÇEM
- Selim ÖZALP – MTA
- Bülent SELEK – DSİ
- Maruf ARAS – SYGM
- Mustafa COŞKUN – ÇEM
- Bilal GÜNEŞ – OGM
- Cahit KOCAMAN – ÇŞB
- Çiğdem TETİK BİÇER – AFAD
- İsmail BULUT – ÇEM
DÜZENLEYEN KURULUŞLAR
SEKRETARYA
- A. Kürşat ÖZCAN – Uzman (Jeoloji Mühendisi)
Ulusal Heyelan Sempozyumu Bildiri Özetleri 2016
Ulusal Heyelan Sempozyumu Sonuç Bildirgesi
ULUSAL HEYELAN SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
27 – 29 Nisan 2016, Ankara
Ülkemizin jeolojik, jeomorfolojik, iklim özellikleri ile yanlış arazi kullanımına bağlı olarak gelişen heyelanlar afete dönüşerek, can kayıpları yanında sosyal ve ekonomik hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu afetlerden ülkemizi ve milletimizi en az zararla korumak gayesiyle;
Orman ve Su İşleri Bakanlığı ev sahipliğinde, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde; kurum ve kuruluş temsilcilerinin, mahalli/idari yönetici ve temsilcilerinin, akademisyen ve araştırmacıların, teknik ve uzman kişilerin katılımı ile 27-29 Nisan 2016 tarihlerinde Ankara’da Ulusal Heyelan Sempozyumu düzenlenmiştir.
Sempozyumda yapılan sunumlarda; Türkiye’de afetler konusundaki mevzuat ve yönetmelikler üzerinde durulmuş, meydana gelen heyelanların sebepleri ile mevcut uygulamalara değinilerek can ve mal kayıplarının asgari düzeye indirilmesine yönelik çözüm önerileri tartışılmıştır. Ülkemizin bu tip afetlerle mücadele kapsamında bilgi birikimi, teknolojik alt yapı, insan gücü ve daha birçok konuda yeterli birikime sahip olduğu ancak bilgi paylaşımı, veri uyumu, mekânsal paylaşım ile kurumsal eş güdüm konularında yetersiz kaldığı görülmüştür.
Yasal ve Teknik Mevzuat;
- Heyelan konusunda faaliyet gösteren bu konuda görev ve yetkileri olan tüm kurumların mevzuatı gözden geçirilmeli, günümüz şartlarına uygun toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden revize edilmelidir. Eksik olan mevzuatlar tamamlanmalı, yetki, sorumluluk ve kavram kargaşası ortadan kaldırılmalıdır.
- Heyelanları önlemeye yönelik olarak yapılacak envanter, duyarlılık, tehlike ve risk haritalarının ülkemizin havza/bölgesel ölçekte afet olma oranına veya hassaslığına göre önceliklendirilmesi gerekmektedir. Yapılacak heyelan tehlike ve risk haritalarında riskli alanlar için çözüm önerileri plan notlarında olduğu gibi ayrıntılı şekilde yer almalıdır. Bu haritaların plan notlarında yer alan önlemlerin uygulanmaması durumunda uygulanacak yaptırım, hazırlanacak mevzuatlarda yerini almalıdır.
- Heyelan zararlarının en aza indirilebilmesi, heyelan stratejilerinin belirlenmesi, heyelan riskinin azaltılması ve heyelanla mücadelede koordinasyonunun tek elden yürütülmesi amacıyla AFAD tarafından Ulusal Heyelan Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmalıdır.
- Özellikle heyelanların yoğun olarak yaşandığı Doğu Karadeniz’de çay/fındık ekim alanlarının giderek artması (ormanlık alanların tahribi), bu alanlarda drenaj faaliyetlerinin tekniğine uygun olarak yapılmaması ve aşırı gübre kullanılarak ayrışmanın hızlandırılması heyelan afetini artırmaktadır. 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi kullanımı” Kanununun 12. Maddesinde belirtildiği üzere ‘’Toprak Koruma Projeleri’’nin Valiliklerce daha etkin bir şekilde hazırlanarak/hazırlatılarak uygulanması sağlanmalıdır.
Kurum, Kuruluş, Üniversite ve STK’ların Sorumlulukları
- MTA Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Tarihsel Heyelan Envanter Veri Tabanı ile AFAD tarafından hazırlanan Heyelan Arşiv Veri tabanı birleştirilerek iki kurum tarafından kullanılır hale getirilmiştir. Bütünleşik heyelan veri tabanı hangi tür heyelan olaylarının, mekânsal olarak nerede, ne zaman, ne büyüklükte ve hangi sıklıkla meydana geldiği hakkında önemli bilgi sağlayacağından birleştirilmiş olan heyelan envanter veri tabanı üzerine heyelan duyarlılık, tehlike ve risk haritalarının da uygulamada sorumluluğu olan kurumlar tarafından Uluslararası Standartlar baz alınarak ilave edilmesi gerekmektedir. MTA tarafından ivedilikle Heyelan envanter haritalarının ülkenin bölgesel heyelan olma potansiyeline göre önceliklendirilerek yapıldığı tarihten günümüze kadar detaylandırılarak güncellenmesi gerekmektedir.
- Planlayıcı ve karar vericilere heyelanlardan kaynaklanan zararların azaltılmasında planlama, hazırlık ve iyileştirme süreçlerine ilişkin olarak, farklı ölçeklerde üretilen, güncellenebilen, heyelan envanter, duyarlılık, olası tehlike ve/veya risk haritalarını sağlayabilecek dinamik Heyelan Bilgi Sisteminin kurulması gerekmektedir.
- Yağışın tetiklediği heyelanlar öncesinde meydana gelen yağış miktarının bilinmesi büyük önem arz ettiğinden sorumlu kurumlarca hazırlanan raporlarda heyelanın meydana geliş saatinin belirtilmesi gerekmektedir.
- Yerel yönetimler, yapıların ruhsat aşamasında kanunların ön gördüğü denetimlerin tam olarak yapılmasını sağlamalıdır.
- Daha etkin bir Afet Yönetimi sağlanabilmesi için AFAD’a bağlı il AFAD müdürlüklerinin teknik personel alt yapısı güçlendirilmeli, ilgili personelin bu konuda uzmanlaşması sağlanmalı, envanter toplama ile heyelan duyarlılık, tehlike ve risk haritalarının oluşturulması aşamalarında sorumlu kurum kuruluşlarla eşgüdüm sağlanmalıdır.
- Tehlike ve risk değerlendirmeleri ile sigorta sisteminin, devlet ve özel kurumların katkısıyla, sel, taşkın ve heyelan kaynaklı hasarların azaltılmasına yönelik uygulamaların teşvik edilerek yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.
- Afetlerle mücadelede sorumlu personelin; bilgi ve teknolojiyi etkin kullanımı sağlanmalı, eğitim ve tatbikatlarla sürekli geliştirilmeleri desteklenmelidir. Ayrıca vatandaşlarımızın da afetler konusunda eğitime tabi tutularak afetlere dirençli toplum oluşturulması çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
- Sel ve heyelan kontrolünde havza, entegre bir yaklaşımla yönetilmelidir. Havzanın sorunları bütüncül yaklaşımla ele alınmalı, veri tabanları oluşturularak karar destek sistemleri ile kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedefleri ortaya konulmalıdır.
Heyelanların Sebepleri ve Önlem Yapıları
- Risk azaltma faaliyetleri kapsamında heyelanların yoğun yaşandığı Karadeniz Bölgesinde öncelikler göz önünde bulundurularak bir plan dâhilinde havzayı bütünleşik olarak ele alan mikro havzalar şeklinde yerleşim yerlerinin tehlike haritalarının ivedilikle tamamlanarak kanalizasyon, yağmur suyu drenaj kanalları, yol boyu drenajlar bu haritaların sonuçlarına göre revize edilmelidir.
- Taşkına maruz alanlar ile heyelan riski yüksek yerleşim yerleri, yol veya tesislerin daha kapsamlı projelendirme ile uygun alanlara taşınması konusu değerlendirilmeli ve teşvik edilmelidir.
- Yerleşim yerlerini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen ana ve yan dere havzalarındaki arazi bozulumu ve bunun sel-heyelan olaylarına etkisi araştırılmalı ve her bir havzadaki sorunlar objektif kriterlere göre ortaya konulmalıdır.
- Heyelanların tespit edilmesinde sayısal yükseklik modeli son derece önemlidir. Günümüz teknolojilerinden insansız hava araçlarından ve Lidarlardan elde edilecek görüntüler ve sayısal yükseklik modelleri olay sonrası heyelanların daha yüksek başarıda tespit edilmesine imkan tanıyacaktır.
- Taşkın ve heyelan problemlerinin çözümünde sadece afetin meydana geldiği mansap kesitleri değil; problemin kaynağını meydana getiren memba kesimleri de dikkatle incelenmeli ve yukarı havza önlemleri ivedilikle uygulanmalıdır. Aşağı havzada hidrolik yapıların tıkanmasına ve set oluşturmasına neden olan ağaç gövdelerinin ve iri taşıntının yukarı havzada tutulması amacı ile süzücü (geçirgen) tesisler kullanılmalıdır.
Hidrotermal Alterasyon Tipi Bozunmanın Türleri
Albitleşme: Na bakımından zengin çözeltilerin, daha önce oluşmuş minerallere, özellikle K feldispat ve plajiyoklazlara etkisi sonucu ortaya çıkan önemli bir bozunma türüdür. Alkali feldispatlarda görülen bir kısım pertitlerin oluşumu ve bazaltik bileşimde bir volkanik kayaç türü olan spilitlerin oluşumu bu süreç ile açıklanmaktadır.
Alünitleşme: Epitermal damarlar çevresinde bulunan küçük taneli magmatik kayaçlarda gelişen ve K feldispatın veya feldispatoidlerin sülfatlı çözeltiler etkisi ile alünit minerallerine dönüşmesini sağlayan bir süreçtir. Süreç silisleşme ile birlikte gelişir. Ayrıca kaolinit, bazen diyaspor da oluşabilir.
Arjilitleşme: Bazı damarların çevre kayaçlarında bulunan felsipatların çözeltiler etkisi ile nakrit, dickit gibi kil minerallerine dönüşmesini sağlayan ve yüzey koşulları altında gelişen kaolinleşme” sürecinden ayrı tutulması gereken bir süreçtir.
Epidotlaşma: Kökeni muhtemelen hidrotermal olan ve epidot (veya zoisit) oluşumu ile veya kayaçlarda bulunan alüminyumlu ferromagnezyen silikatlarının epidota dönüşümü ile sonuçlanan bir süreçtir. Çoğunlukla kloritleşme ile birlikte gelişir.
Grayzenleşme: Granitik masiflerin kenar bölgelerinde, ayrıca kırık ve çatlaklarından itibaren veya granitik kütlede apofizler şeklinde gelişen bir alterasyon türüdür. Kayaçta feldispatların tamamen muskovit (veya lepidolit) minerallerine dönüştüğü, kayacın fluorit, topaz, turmalin, rutil, kassiterit, bazen volframit ve bol miktarda kuvars içerdiği gözlenir.
Karbonatlaşma: Karbonat minerallerinin oluşumu ile sonuçlanan bir süreçtir.
Kloritleşme: Kayaçlarda bulunan genellikle alüminyumlu ferromagnezyen silikatların klorite dönüşmesine veya kayaçta klorit oluşumuna neden olan ve genellikle ortaç-bazik bileşimdeki afanitik kayaçlarda gelişen bir bozunma çeşitidir.
Propilitleşme: Genellikle dasit ve andezitlerde gelişen hidrotermal kökenli bir değişimi ifade eder. Bu süreç sonucu klorit, karbonat, epidot ve zoisit, serisit ve sülfür mineralleri (pirit) oluşur ve kayaç yeşil bir renk alır.
Sosuritleşme: Genellikle, gabro ve bazalt gibi kayaçlarda bulunan anortit oranı yüksek plajiyoklazların, albit veya oligoklaz, zoisit veya epidot, kalsit, serisit ve zeolit minerallerinden ibaret çok küçük taneli ve minerallerin cinsi kolayca saptanamayan bir agregata dönüşümünü sağlayan süreç şeklinde tanımlanır.
Serisitleşme: Bu süreç sonucu kayaçlardaki feldispatların kısmen veya tamamen serisit minerallerine dönüştüğü gözlenir.
Serpantinleşme: Alüminyum içermeyen ferromagnezyen minerallerin (olivin, piroksen gibi) serpantin minerallerinden ibaret bir agregata dönüşmesini sağlayan süreçtir. Bu arada talk mineralleri de oluşabilir. Serpantinleşmenin minerali bir ağ gibi kavradığı, minerallerin dilinim yüzeylerinden, kırık veya çatlaklardan itibaren geliştiği görülebilir. Mineraller tipik elek dokusu veya ağsı doku gösterebilir. Bu sürece silisleşme ve manyezit oluşumu da eşlik edebilir.
Silisleşme: Kayaçların hidrotermal kökenli magmatik çözeltilerle silis getirimi sonucu silisçe zengin bir durum almasını sağlayan bir süreçtir. Bazı volkanik kayaçların gaz boşluklarının, kayaç kırık ve çatlaklarının çok ince taneli kuvars, kalsedon veya opal ile doldurulduğu, bazı minerallerin silisle ornatıldığı, hatta bazı ağaç kütüklerinin bile dokularını koruyarak tamamen silisleştiği görülebilir.
Uralitleşme: Piroksen minerallerinin kenarlarından veya dilinim yüzeylerinden itibaren kısmen veya tamamen tremolit/aktinolit türü çok ince taneli, prizmatik, iğnemsi-lifsi minerallere dönüşümü ile ilgili bir süreçtir.
Zeolitleşme: Kayaçta bulunan başlıca feldispatoid ve anortit oranı yüksek plajiyoklaz gibi minerallerin, zeolit minerallerinden ibaret bir agregata dönüşmesini veya boşluklarda zeolit minerallerinin oluşumunu sağlayan bir süreçtir.
Twitter’da çok can sıkıcı bir durum olan X adlı kullanıcının Tweetini gözünden kaçırdıysan bildirimini kapatmak için:
Ayarlar => Hesap => İçerik Bölümü altında “Önce en iyi Tweetleri göster” seçeneğinin işaretini kaldırıp değişiklikleri kaydederseniz artık bu rahatsız edici bildirimi almayacaksınız.